HATAY DAVASINDA KARAYILAN

HATAY DAVASINDA KARAYILAN


Hatay’ın kurtuluşunda görev alan kurtuluş ve kurtarılış hakkında yazan ve yazdıran değerli yazarların eserlerini okuduğumuzda Hatay’ı tek başlarına kurtaran bu muhterem şahıslar nedense Dörtyol’un ve Karayılan’ın çalışmalarından hiç bahsetmemişlerdir.


Yalnız Hatay Reisicumhur’u Merhum Sayın Tayfur Sökmen’in Hatay millet Meclisi’nin son oturumu 29 Haziran 1939 Perşembe günü yaptığı konuşmada Karayılan’ı ve Karayılanlıyı unutmamışçalışmalarından dolayı teşekkür etmiştir.


İlgli kitaptan Bu parağraf olduğu gibi alınmıştır.


Ebedi Şefin meclisteki büyük nutkundan sonra milli davayı tahakkuk ettirmek için herkesin bildiği veçhile Hatay’ın hududunda en yakın, bir iş görebilmek hususunda en elverişli olan Dörtyol’da Hatay Erginlik Cemiyeti’nin bir şubesi açılmış ve bütün işler Hatay erginlik cemiyeti ve dâhilindeki Halk Partisi tarafından idare edilmeğe başlamıştır.


Bu münasebetle Dörtyol halkının davamız için gösterdiği ferağat ve fedakârlığı ve Anavatanla Hatay arasında köprü vazifesini gören “Karayılan”lılarıburada zikretmeyi bir borç bilir ve kendilerine teşekkür ederim. Bu vaziyet kahraman ordumuzun Hatay’a ayak bastığı tarihi an, 5 Temmuza kadar devam etmiştir. Sayfa 160


Hatay Devlet Reisi Tayfur Sökmen -Mustafa Kemal Ünüversitesi yayınları 14, Mehmet Tekin Antakya 2002



KARAYILAN VE KARAYILANLILAR KİMDİR


Günümüzde Belde olan Karayılan ve Karayılan’lıların geçmişi hakkında ne yazıkki asıl olmayan anlatılanlar yakın zamana kadar süregelmiştir. Bu bilgi eksikliğini gidermek için öz geçmişinden sonra Hatay davasındaki çalışmalarından kısaca bahsedelim


Osmanlı’nın yerleştirme politikasından bıkan üç aile kendi Cemaatlerinden kopup Boy örgütlenmesi bozulunca bireyselleşme kendi obasını ayırma, kendi adamını alıp ayrılma durumlarıortaya çıkar. Obalar genellikle kişilerin adlarıyla ya da yer adı ve boy’un ünlendiği zanaatıyla ve benzeri gibi anılmaya başlanır.


Aslen Türkman yörükanı olan zaman, zaman Haleb Türkmenleri içinde gezinen Karayılan’ın ilk sakinleri


Yılanoğulları, Terlemezoğulları (Cerahoğulları),Saraçoğulları, Mahmediler, Hamolar biribirleri ile akrabalık nedeniyle ayrılmaz bir parça olarak 1780 li yıllarda İskenderun Körfezi kıyısında bugünkü bölgeye gelmiş,Günün Payas Hakimi Sancakbeyi Küçükalioğulları’ndan Halil Bey (1786)ısrarlarıyla bu bölgede kalmışlardır. Karayılan Adı Yılanoğullarından Kahya Yılanoğluna izafeten boy adı olan Karayılan’dan Dolayı verilmiştir.


Saraçoğlu Memet Goca, Terlemezoğlu Osman, Yılanoğlu Osman, bu bölgeye yerleşmiş, göçebe hayattan yerleşik düzene geçmişlerdir.

Daha sonra 1865’te Fırka-iİslahiye adı altında Adana Valisi Derviş Paşa ve iskâna görevlendirilen Müşir Cevdet Paşa’nın girişimleri ile Kırıkhan, Hassa, İslâhiye, Osmaniye yerleşim birimleri kurulmuş, çevrede bölge göçerleri buralara yerleştirilmiştir.


Karaylan’a Yerleştirilen aileler İbişler, Kılıçoğulları, Habiloğulları, Misteler, Şıholar (Zıkımoğulları), Alüşler, Azizler, Oskelolar ( Mahsenler ) Azaplar. Bu aileler, 1865 iskânından sonra karayılan köyünde yaşamaya başlamışlardır.


Fahrettin Saraç 29 Ekim 2005 Karayılan Adı ve Tarihinden alıntılar.


NURİ AYDIN KONURALP’IN ANLATIMIYLA CERRAH PAŞA BAŞKANLIĞINDA KARAYILANLILAR


Karayılanlı Cerrah Paşa (İbrahim Cerrahoğlu) bir otomatik tüfeği ve 15 Karayılanlı arkadaşıyla bize katılanlar arasında idi. S 64 S 65


Eşmişekli Saraç Ali’ ağayı burada anmadan geçemeyeceğim. Bu zatın milli kuvetlerin iaşesi hususunda gösterdiği gayreti takdirle anmayı bir ödev sayarım. Kürt Ali diye anılan Saraç Ali daha önceki yıllarda çetelik yapmıştır. Saraç Ali Karayılanlı olup geçmişinde Karayılanda olan bir olaydan dolayı karayılanı terk edip Eşmişek sonra da Kömürçukuru’na yerleşmiştir. Amca çocukları ve oğlu Karayılan’dadır.


Maraşa cephane getirmeğe giden Hakkı, Süleyman ve Cemil Cemali Beyler 8 sandık cephane ile geldiler. Hemen mücahitlerin eksik cephaneleri ikmal edildi.

Karayılanlı Cerrah Paşa’nın (İbrahim Cerrahoğlu) 15 kişi olan kadrosuna 5 kişi daha ilavesiyle 20 kişiden ibaret olan mücahitlerinin ikmalleri yapılarak Gezbeli istikametinden gelecek olan düşmanın bizi yan ateşine alması muhtemel olan tepeyi tutmalarını onlara vazife olarak verdim. Tam bu sırada Gündüzlü Boğazından düşman süvarilerinin göründüğü haberi geldi. Geriye kalan mücahitler düşmana karşı cephe alarak müdafaya başladık açtığımız yaylım ateşle ilk ağızda düşmana onbeş maktul verdirdik. Düşman geriledi. fakat bu arada Osman Efendi (Yanıçoğlu) ile Cerrah Paşa, kendilerine ödev olarak verilen tepeleri tutmaya giderken Gezbelinden sarkan düşmanın üstün kuvvetlerine karşı koyamayarak çekilmişlerdi. Düşmanın yan ateşinden kurtulmak için bizlerde sağ cenahımızı biraz geriye alarak müdafaaya geçtik. Bu müsamedelerde düşman 27 ölü ve beş de yaralı vermişti. Bizden ise yalnız beş yaralı vardı. Bir geceyi Alan yaylasında geçirdikten sonra Haymeçınar, Demrek Boğazı ve Hacılar köyleri üzerinden Hassaya geldik. 4 Eylül 1920 s.68-69’ dan özet

Hatay’ın Kurtuluş ve KurtarışMücadelesi tarihi –nuri Aydın Konuralp İskenderun 1996

Yayına hazırlayan: Abdurrahman konuralp-ek bölüm -Mehmet Tekin



Ebedi şefin dahiyane sevki idaresi altında milletin kötü talihini yenen büyüklerimizin emekleri bize çok edirneler kazandırdı. Ancak Hatay’ın Anavatana katılmasının büsbütün başka bir manası vardır. Osmanlı saltanatının hastalık devresinden sonra anlaşmalarımızdan çıkan toprakların geri alınmasına ,ancak ve ancak Milli hakimiyete dayanan halk idaresinde şahit olduk .evvela kars ve Ardahan havalisinin ,şimdi de Hatay’ın kurtuluşu. Bu sonuçlar ,harp icabı olarak geçici olarak tahliye edilip sonra elde edilen ülkelere benzemezler seneler ve senelerce yabancı bir idare altında kaldıktan sonra Anavatan’a kavuşan kutsal türk topraklarıdır.yani hastalık devresinin başladığı uzun asırlardan beri yeniden tattığımız bir nimet.

cemalettin saraçoğlu

yeni sabah gazetesi 29 haziran 1939


1918 senesi son baharında Fransız kuvvetleri tarafından işgal edilen Dörtyol ve Payas ,Fransızlarla Türkiye Büyük millet Meclisi arasında 20 Ekim 1921 de imzalanan muhade hükmüne göre 1922 yılı ilk günlerinde Türkiye’ye iade edildi.

Karayılan fransız’ların sınırında kaldı.Fransız hakimiyeti altında hususi bir idareye tabi bulunan İskenderun sancağını Türkiye topraklarından ayıran hudut çizgisi Deniz kıyısında Payas Deresi ağzının bir kilometre güneyinde başlıyor,Payas Kasabası ile beraber Kültür mahallesi ve kozludere Kargıcak köyünü Türkiyeye bırakarak Dede Beyin kayası, Çizmenin köprüsü, seydihan ,bükün suyu Yakuplar Yurdu,ağaçlı esik, Damlı Mağra, Zeynebin kışlası,iğdiç,sulu yer, kelle düzü, Dede Pınarı, ,Kara bıyık,karaca ören’den amanoslara tırmanır.zirveden sınır öteyüze gündüzlüye geçer.


(Dedebey kayası,Çizmenin köprüsü veya Dedebey köprüsü ismiyle anılan Dede Bey Payas Beyi Küçük ali oğullrından’dır

Kaynak:-Bölgede yerinde araştırma Fahrettin Saraç


Tayfur Sökmen ,istanbul da bulunduğu sırada dörtyol’da görev yapmak üzere Antakya’daki teşkilat ile haberleşmeden sorumlu bir kişinin belirlenmesi talebinde bulunmak için Hasan Rıza Soyak’tan kendisini Atatürk’le görüştürmesini rica etmişti .Cevap beklerken ertesi gün Atatürk’ün emriyle Dolmabahçe Sarayında dahiliye vekili Şükrü Kaya Başkanlığında yapılan toplantıya davet edildi. .dahiliye vekili Şükrü Kaya milli müdafa vekili Kazım Özalp ,Numan Menemencioğlu ,MAH teşkilatı(MİT) başkanı Şükrü Ali’nin ve Hasan Rıza Soyak’ın katıldığı bu toplantıda Tayfur Sökmen’i şubelerin açılışından dolayı kutladılar . .Daha sonra faliyet merkezi olarak seçilen Dörtyol’da haberleşmeyi yönetecek sorumlu kişi görüşüldü .bu işin sorumluluğu verilmek üzere Sökmenin teklif ettiği Adana Valisi Tevik Hadi Bey ,MAH sorumlusu Mahcup Bey siyasi sebeblerden dolayı kabul edilmediler .Şükrü Kaya Sökmen’e “siz yaparsınız”dedi.Sökmen işin sorumluluğu ağır diye itiraz etti .Bunun üzerine Cumhurbaşkanıgenel sekreteri Hasan Rıza Bey Atatürk’ün bu görevi Tayfur Sökmen’in yapmasınıistediğini ,sorumluluğu kendisine verdiğini bildirdi.bunun üzerine Sökmen görevi severek kabul etti ve oradan ayrıldı . S.72

Kaynak: Hatay 10 ay 16 gün 8 saat Sancak , Devlet,Vatan

İssiad Kültür yayınları-Mehmet Mursaloğlu-Tarih>İnceleme>Araştırma



2 kasım 1936

Atatürk 2 kasım’da Tayfur Sökmen’i huzuruna çağırttı .Atatürk’ün, huzuruna çıkan Tayfur Bey”bizleri ihya ettiniz Ulu Önder” dedi. Atatürk,”sökmen bu günden itibaren davaya resmen el kondu .Antakya- İskenderun ve havalisinin adı bundan sonra “Hatay’dır.cemiyetinizin adını “Hatay Egemenlık cemiyeti”olarak değiştirin ve faaliyetlerinizi bu isim doğrultusunda yürütün .cemiyet Merkezi İstanbul’da kalsın ,Mersin ,Dörtyol,Hassa ve Kilis’teşubeler açın ;çünkü karadan ,Denizden,hatta Dağ’dan Hatay’a ulaşılması daha kolay olduğundan faaliyet merkezimiz Dörtyol’da olsun.Gazanız mübarek olsun ,Allah utandırmasın ve muvaffak etsin “ diyerek Tayfur Bey’e gerekli talimatıverip huzurundan gönderdi.Atatürk Hatay’ın kurtuluş mücadelesinin başladığınıresmen ilan etmiş oluyordu .ayni eser s-53


17 aralık 1936

Tayfur Bey 17 Arlık’ta Cemiyetin Dörtyol şubesini kurarak resmen faaliyete geçirdi .artık Dörtyol’da yeni bir dönem başladı .Sancaktan gelen bilgiler ve mesajlar.Tayfur Sökmen tarafından Ankara’ya bildiriliyor ,Ankara’dan emir ve talimatlar yine Sökmen tarafından mesaj ve talimata dönüştürülüp gerekli talimatlar veriliyordu.Sancak Türkleri için kullanılmak üzere Ankaradan gelen paralar Tayfur ,Sökmen eliyle Antakya’ya gönderilmekteydi.


. 7 Ocak 1937

Atatürk konya’dan Hatay’lılara sesleniyor:

“Gerekirse devlet Başkanlığından istifa ederim!!! Ben memleketi hiçbir zaman savaşa sürüklemem,fakat Hatay sorunu benim vazgeçilmez bir davam olmuştur.Gerekirse bunu kendi başıma halletmek için zorda kalırsam hemen Devlet Başkanlığından hatta mebusluktan istifa ederim.Serbest bir yurttaş olarak bu işlerde çalışan arkadaşlarla beraber Hatay topraklarına geçerim.Hatay’daki mücahitlerle ve Anavatan’dan kaçıp gelerek bize katılacak olan kuvvetlerle meseleyi yerinde ve içeride halletmeye çalışacağım .İsterse Türkiye hükümeti beni ve arkadaşlarımı asi ilan eder ve hakkımızda takibatta yapar.”

Dörtyol CHP.başkanıikizzade Hüseyin efendive arkadaşlarınında yardımlarıylakurtuluş mücadelesi hızlandı


Kaynak resim :Kazım Gökmen arşivi

1-resimde soldan ikinci esenin oğlu ahmet gökmen iskenderun işadamlarından kazım gökmenin dedesi

2-omuzunda Edip Yengüç’ün eli var

3-Beyaz ceketliden sonra foterşapkalı cilli

4-Tayfur sökmen elinde foterşapka

5-Mursallı’dan birisi ?

6- Mursaloğlu arkasında İkizoğlu Hüseyinağa

7-Köşede sakallı din hocası Ali rıza Yılmaz Çift tabancalı müftü (Ahmet anılın dedesi)

8- Önde açık renk ceketli papyonlunun arkasındaki siyah dik saçlı olan karayılnda cerrahlar ailesinde Çöllo İbrahim .( tayfur sökmen’in reisicumhur’luk döneminde korumasıdır)

Esenin oğlu







Ahmet Gökmen Ökkeş Gökmen

Karayılanlı Cerrahoğullarından Çöllo İbrahim Tayfur Sökmen'in koruması

Hatayın Kurtuluşunda Karayılan’ın Rolü
Bu sırada Vilayet payesine erişen Cebel Bereket’e bağlanan Payas, Dörtyol ve Erzin sonra bu vilayetin kaldırılmasıyla Adana vilayet hudutları içine alınmış ,fakat kaza merkezi Payas’tan Dörtyol Kasabasına nakledilmişti.23 haziran 1939 Tarihinde Ankarada varılan andlaşma ile Hatay toprakları Türkiye’ye bağlanınca Payas’ta Dörtyol kazası ve Erzin’le birlikte Hatay vilayetine katılmıştır.
Hatay’ın Kurtarılış yıllarında Payas çayı hudut görevi yaparken , Dörtyol ile sancak arasında istihbarat belgeleri hızlanınca Fransız istihbarat görevlilerince ele geçirilen bir haberleşme trafiği başlamıştır.Fransız Delegenin kanaatine göre Bu haberleşme trafiği sancak’ta adeta bir ayaklanma hareketi yaratmıştır ve bu hareketin başı Tayfur Sökmen Beydir . .:Delegeye göre,Tayfur Bey’e izafe edilen Mektuplarda Sancak’ın yakında askeri bir hareketle Türkiye’ye ilhak edileceği konusu işlenmektedir
TAYFUR SÖKMEN BEY’LE KADER BİRLİĞİ
Türkiye ile Sancak arasındaki istihbarat görevi talimatı alan sayın Tayfur Sökmen’e düşen Bu görevde seçici olmak , milli şuuru güçlü vatanına bağlı dürüst güvenilir kişleri bumaktı .Tayfur Sökmen bey yaptığı istihbaratla istediği niteliktekişahısları bulmak için KarayılanMuhtarı Mustafa Saraç’la yaptığı istişareden sonra Mustafa saraç’ın Kardeşi Mehmet Emin Yurtman istihbarat şefi olarak belge ve eşyaların nasıl ve ne zaman gideceğini planlar ,günün ve ortamın durumuna göre emanetleri sevkeder.
Dörtyoldan Payas’a havale edilenİstihbaratla ilgili belge ve eşyalar Dörtyol’dan Payasa Karaşıh Mehmet Bebek Uyar’a teslim edilir. Mehmet Bebek Uyar Karayılandan evli olup devamlı karayılan’la irtibat halindedir. Belge ve emanetleri Hudut görevi yapan Payas Çay’ına getiren Mehmet Bebek Karayılan’lı Durdu Yapıcı ve kardeşi Kazım Yapıcı ile derenin sığ belli bir yerinde buluşarak emanetler Devir ve teslim edilir .gerekirse köye kadar da refakat eder.
Karayılan Muhtarı merhum Mustafa saraç’a teslim edilen emanetler Mustafa Saraç’ın kardeşi Hacı Ömer Saraç’ın köyde dükkanı olduğundan İskenderun’a bisikletle gider. Bisikletin direksiyonunun borusuna yerleştirdiği evrakları ilgili yere verir. Horozoğlu Mevlüt Saraç at sırtında iskenderuna Çuvalda kömür,Hararda saman, ,çuvalla gübre , atlarla odun yükü arasında gizlediği taşınacak eşyaları kamuflaj yaparak ilgli yerlere teslim eder .Atın semerinin içerisindeki keçenin içine açılan gizli bölmelere yerleştirilen belgelerde böylece yerine ulaştırılır. . Mehmet Emin Yurtman’ın oğulları Yusufİzzettin Yurtman ve Ömer Yurtman çocuk olduğundan şüphe arzetmez bunlarada görev verilir ,belgeler’i Bostan Mercan karşılar veya halkevine verilir
Dörtyoldan Payas’a gönderilen bütün gizli belge raporlar,silah ,Para,İskenderun halkevine gelecek kitap ,Türkiye gazeteleri okullara alfabe. Halkevine kurulacak olan matbaanın tamamı 28 sandık olarak halkevine ulaştırılmış olup (Merhum Nuri Aydın Konuralp’ın gazete çıkardığı matbaadır.) Türkiye ile Hatay arasındaki bütün belgeler karayılandaki istihbaratla görevli şahıslar tarafından Dötyol’la köprü olan karayılandan ilgili şahıslara ulaştırılmıştır.
Amcam Hacı Ömer Saraç yakalattığı bir belgeden dolayı beyrutta altı ay hapis yatmıştır.
Ayrıca Sarıseki de Kocaahmetli’den Mulla ahmette bu kutsal görevden nasibini almış üstüne düşen görevi layıkı ile yapmıştır. Koca Ahmet ayrıca Payas’ta Nahiye müdürlüğü de yapan bir zattır.
Cerrahoğullarından Çöllo İbrahim de sayın Tayfur Sökmen’in koruması olarak görev yapmıştır.
Kaynak: Merhum amcam Memet Emin Yurtman,kardeşi BabamMustafa Saraç, amcazade Horozoğlu Mevlüt Saraç.


O Günlerin Halk Evi Binası Hamidiye Cami Karşısı
İSTİHBARATTA GÖREV ALANLAR
İstihbarat şefi
Karayılan muhtarı

Karayılandan İskenderuna Evrak Taşıyıcılar
Hacı Omer Saraç



Payas Evrak taşıyıcısı karaşıh Bebek
Payas’tanKarayılan’a Evrak Taşıyıcısı Durdu ve Kazım Yapıcı kardeşler




Karayılandan İskenderuna Evrak Taşıyıcılar
Yusuf İzzettin - Ömer YURTMAN Kardeşler
Payas’tan Karayılan’a Evrak Taşıyıcıları
Sarıseki İstihbaratçısı Koca Ahmetliden Molla Ahmet

Hatay davsı sonunda Hatay ValisiŞükrü Sökmen Süer Karayılan’a gelir,Sökmen Süer Emniyet genel müdürlüğü görevi de yapmıştır.Köyün isteklerini ihtiyaçlarını sorar .Karayılan’da su olmadığından Amık’ta asker çayırına iskanlarının yapılmasını isterler .Burası Devlet malı veremeyiz.Sizi Soğukoluk,Fartıslı,Atik ,Antakya Hıdırbeyde ki yerlere dağıtım yapalım der .Halil İbrahim Saraçoğlu söz alır bizler ayrı ayrı yerlere gitmeyiz Fransız Manda idaresinde iken Türkiye’ye iskanımız için müracat ettik kabul görmedik deyince,haklısınız ben o zaman Adana Emniyet Müdürüydüm İsteklerinizden haberim var Sizleri bu günlerimiz için Türkiye’ye almadık burada köprü görevi gördünüz oy verdiniz ,Türkiyeden oy vermek için gelen soydaşlarımızı bir ay boyunca misafir ettiniz onlara kucak açtınız başkalarına güvenemezdik diyerek iltifatta bulunur .Şükrü Sökmen Süer’in yaptığı teklif kabul görmez bizler birbirimizden ayrılmayız derler.

Demirçelik Kurulduğunda payas’a sınır olan tarlalarımızın değeri yok pahasına istimlak edildi.Payas sınırına 250 kuruş değer konarken karayılan’ın tarlalarna Bir karpuz 100 kuruş iken75 kuruş değer konmuştur.Bu olayları anlatan merhum Abdülhamit Saraçoğlu 1970 te demirçelik adına açtığı davasının neticesini almadan 2011 yılında Allahın rahmetine kavuşmuştur .Demirçelikle olan dava hala devam etmektedir bu nasıl bir adalettir soran yoktur.

Sağlığında teype sesini aldığım Abdülhamit Saraçoğlunu dinleyelim.

Bu sorunlarının dile getirilmesi için 1970 li yıllarda Ankara’ya heyet halinde gittik. Dedeman otelinde İskenderun Milletvekili Şemsettin mursaloğlu ile buluştuk Karayılan’dan heyet geldi deyince daimi Senatör Tayfur Sökmen Bey yanımıza geldi Payas’tan Karaşıh Mehmet BebekUyar’ı Karayılan’dan Mehmet emin Yurtman’ı Mustafa saraç’ı sordu nasıllar iyilermi dedi .Allah rahmet eylesin İhtiyar olmuştu .adamcağız .Şikayetimizi sordu demirçelik yerimizi yok pahasına istimlak etti perişan olduk deyince vah Karayılan vah karayılan böylemi olacaktı o köy bunları hak etmedi diyerek üzüntüsünü gösterdi.

Kaynak: Abdülhamit saraçoğlu

Cumhuriyet bayramının onuncu yılı kutlanıyor .Fransızların sınırında olan karayılan’da bu mutlu günü kendi arasında kutlamak için hazırlık yapıyor cerrahoğullarından Bahri Bakıcı ve hacı ömer saraç bir yorgan yüz kılıfını kırmızıya boyayarak içerisine beyaz patiskadan kendilerinin elle işlediği ay yıldızlı büyük bayrağı köy meydanına asarlar ,Hayıtlıkule jandarma karakolunda olan milisler gelir bayrağın indirilmesini isterler Muhtar Mustafa saraç oğlumu sünnet ettireceğim geleneklerimiz böyle indirmeyiz deyince ısrar ederler .Şimdi indirin biz gidince tekrar asarsınız derler ve giderler


Kaynak.Cerrahoğullarından Merhum Bahri bakıcı anlatımından alınan notlarım.


HATAY SEÇİMLERİNDE KARAYILAN HALKININ FEDAKARLIĞI


Doğumu Hataylı olup hatay’da olmayan İstanbul,Ankara,İzmir,Adana,mersin, Ceyhan,Osmaniye, Erzin ,Dörtyol’da Çukurovada bulunanlar hataydaki seçimlere iştirak etmek için hatay’a akın eder. Bu insanları sınırdan gizlice geçiren karayılanlılar sarısekide,Akçay’da iskenderunda akrabası olanları yerlerine kadar refakat ederek teslim ederler. ,Osmaniye ,Erzin,Dörtyol,Payas’tan gelen yüzlerce insanıkarayılan halkı bağrına basmış her evde en az on kişi olmak şartı ile Hatayda yapılan Felebisit (seçim) lere katılmışlardır .Seçimlere itiraz edilince ikinci seçim için bir ay dan daha fazla bir zaman zarfında ekmeğini bu misafirlerle paylaşmıştır.



5 temuz 1938 Payas’tan iskenderun’a giriş


Payas istikametinden harekete geçen Türk kuvetleri bir Piyade Tabur ile isthkam ve muhabere Kıt’aları ve birde cebel bataryasından oluşmuştur.Bu da Binbaşı Süleyman Dinçer kumandasındadır.bu kuvvetler tam saat 05.00 de hayıtlıkule istikametinde ve yürüyüş halinde Hatay hudutlarına girmiş ve halkın büyük coşkusundan ancak saat 11:30 da iskenderun’a yetişmişlerdir


.kahraman askerlerimizin hudutta ve yollarda karşılama ve bir an evvel türk askerini görmek üzere hatay’ın her tarafından gelip akın halinde yollara çıkan yüzlerce otomobilden,postane meydanı’ndan gümrük binasına kadar(o günün gümrük binası şehir girişinde umum mağazalardaki trafik ışıklarının olduğu yer , şehir girişi gümrük binasından başlar liman lokali ve istasyon caddesiydi) cadde yol üzerindeki damlar binlerce insanla dolmuş her taraf türk bayrakları ile süslenmişti .izciler, öğrenciler ,cemaat mümessilleri istasyon önünde saf halinde dizilmişlerdi .şiddetli bir sıcağın hüküm sürmesine rağmen hiç kimse yerinden kımıldamıyor ,bütün gözler mehmetciği bekliyordu.
Kaynak Fotoğraf Emel Akçay

“UNATAMADIĞIM BİR ANIMI ANLATMADAN KONUYA DEVAM EDEMEYECEĞİM .

Dört yaşındaydım resimde görülen mezarlıktaki harnup ağacının altında teyzemin önünde yer almıştım günümüzde karayılan beldesine girişi olan bu yol payastan iskenderuna giden yoldu o yıllarda şose yol sağa doğru virajlıydı yol boyunda kalabalıktan ayakta duracak yer yoktu .
Askerleri ve heyeti karşılamaya gelen küçüklü büyüklü Karayılan halkı ve komşu köy Azgnlık’tan gelenler iskenderundan karşılamaya gelenlerle dolup taşmıştı yazarın anlatımındaki arabalar dikkatimi çekmemişti ama çok sayıda sepetli motorsikletler geçtikten sonra askeri birlik yaya olarak geldiler önde gelen yağız bir at üzerindeki süvari( Binbaşı Süleyman Dinçer) dar bir yol olan şosede önümüze geldiğinde teyzem bir buket çiçeği elime tutuşturdu at üstünde vakur ve heybetli duruşuyla hayranlıkla baktığım subaya vermem için beni yola itti .Ani çıkışımla ürken at şaha kalktı çevredeki halk heyacanla koşuştular at çocuğu tepeliyecek dediler atlara alışık olduğumdan hiç korkmadım subayda halkın geri çekilmesi için işaret edince attan sol tarafına eğilerek elimde çiçek olduğu halde kaldırdı atın boynuna oturttu bu arada çekilen resimleri hatırlıyorum daha sonra attan indirdi .bu çekilen resimlerin halkevinde olduğu söylendi halkevi lağvedildi arşivinde bu resime sahip olan değerli hemşerilerimden ricam bir kopyasını bana vermeleridir.
Yol boyunca uzun kuyruklar oluşturan karşılayıcı gurupların önünde askerler durduruldu karayılandan hazırlıklı gelen halkın cere ve tulumlar içerisinde getirdiği ayran ve su testileri askerlere sunuldu subaylardan bir kısmı içmelerini önledi o yaşta tanımadığım bir zat subaya yaklaştı bu köyden askere zarar gelmez deyince payastan karayılana kadar sabah sıcağında yürüyen yüzlerce askere ayran ve su İkramın da bulunuldu kurbanlar kesildi bu coşkulu anlar günlerce konuşuldu bir kısım karayılanlı halkı askerle beraber yürüyerek iskenderuna kadar refakat edip çoşkuyla bayram şenliğine katıldılar .

TÜRK ASKERİNE


İşte bak!heybetli alay karşıdan geliyor

ayak vuruşundan yer,gök sarsılıyor

Tunç çehresi yurt sevgisi ile geriliyor.

Yaşa,var ol,binler yaşa ,ey!Türk askeri


Medhe layıktır duruşun ,bakışın,her yanın

Cihan tarihini doldurmuştur,şanınşerefin

Hatay’ı kurtardın ,şimdilik budur,son zaferin

yaşa ,var ol,binler yaşa ey!Türk askeri


Yıllarca hasretini çeken bu ülkeye

Hayat verdin ,huzur verdin,gelişinle

Nurlarla,meşaleler yaktın,bize katılışınla

yaşa ,varol,binler yaşa ey! Türk askeri


Yurttaşım! ayağa kalk ,baş aç,o geçerken

sevgiyle selamla ,kalbinde sevgin taşarken

daim sev onu ,say onu,yeryüzünde yaşarken

Yaşa ,var ol ,binler yaşa ,ey!Türk askeri


antakya-1938 tezcan


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder