BURASI MÜZE OLACAK


BURASI MÜZE OLACAK

SES GAZETESİ 20 TEMMUZ 2012 CUMA  -SAYI 6704
                                                                

Bu bina Müze olacakmış  (Yakışır)

Ses Gazetesi 14 Temmuz ‘2012 tarih ve 6700 sayı’da   yazdığım adliye sarayı yapımını hatırlayalım.

ADLİYE     SARAYI
İskenderunda Adliye Sarayı  1927 de  Ayvazyan isimli  bir Ermeni Mimar tarafından Tasarlanmıştır.Yörenin en görkemli  resmi binası olan  dikdörtgen  planlı yapının girişi olan  her cephesinin  orta aksı taç kapı düzeniyle  yükseltilmiştir.Çatı ,korkuluk duvarları arkasına gizlenmiştir .Havuzlu iç bahçe ,katlarda bu bahçeye bakan  ve çalışma odalarına geçiş sağlayan yarı açık revaklı koridorlar, renkli fayans cephe süslemeleri ,ilginç desenleri olan karo mozayıkla kaplı döşemeler yapının özellikleri arasındadır.
 
 
Adliye Sarayı olarak kullanılan ,eski PTT binası Büyük İskender Tematik Müzesi olacak
Haberi ilgimi çekti .  

İskenderunda olmadığımdan bu konuda yazsammı , yazmasammı  diye uzun zaman düşündüm yazmaya karar verdim . Ama hemen söyleyeyim ben yazar değil, araştırmacıyım.

Hoca bildiğini okur.  Ama, benimde içimde bir şey kalmasın. Atı alan  üsküdar’ı  geçmeden vebal altında kalmayayım, belki  katkıda  bir tuzumuz olur.

20 temmuz 2012 tarihli Ses gazetesinde konuyu açıklayan yazının

 a,.Modernizasyon, İlave yatırım, Yönlendirme ihtiyaçları ?

 b.yurt dışındaki tematik müze örnekleri incelenecek  ,

 Projenin koordinatör kuruluşu İl kültür turizm Müdürlüğü olması kabul  edilirken ,sorumlu kuruluş ise İskenderun belediyesi olacak,gibi  cümlelere takıldım.

Elbette  işin  uzmanı gerekli. Bu konuda İl Turizm’de inşallah uzman ekip vardır. Bir zamanlar, Gazete veya televizyon haberimi hatırlamıyorum.  Aklımda kalan vakıflara ait   İznik’te   bir  cami  Resterasyon’unda  eski çinilerin sökülerek  yerine beton dökülmesiydi.

Çağırım İl Kültür Müdürlüğüne

Kuşku duyduğum nokta

 1-modernizasyon derken  eskilerin yok edilmesi gibi bir çalışma’mı olacak.?

2-Çevresinde arsası olmayan binaya nasıl ilave yapı olacak.?

3-Yurt dışından örnek alınacakmış !......

4- Sorumlu kuruluş İskenderun Belediyesi  (Parasal yönden) teknik yöneticiler il turizm md.lüğünden.Ne kadar güzel.

Diğer Müzeleri’in yapımı kültür bakanlığı bütçesinden karşılanırken neden bu külfet belediye’ye mal edilir.?
 
1865 yılında Cevdet paşanın projesinde var olan feyzan kanalı,1900’lü yıllar da İskenderun Belediyesinin kurduğu bataklık komisyonu’nun da çalışmaları ile  yapılamayan ,çevreye hastalık saçan feyzan kanalına bütçesi kafi gelmeyen İskenderun belediye’sine bu ağır yükü reva görenlere şaşarım. Bu kanal yapımı ,bir yüz yıl daha devam edecek sanırım. 
 
Bu ağır yüke rağmen , değerli bir mevkide sağlam bir yapının korunması açısından İskenderunlu olarak çok Sevindim.  
 
Bu  yapı  atıl  bırakılıp çürümeye de terk  edilebilirdi .Eski eser dediklerinin örneklerini çok gördük ..İl Kültür varlıklarını koruyanların koruduklarını , yanlış kararları da bir bir resimleriyle  başka bir yazıda sizde görürsünüz bir kısmı  yangınla son buluyor..

ÜVEY EVLAT İSKENDERUN
 
Önce sayın Belediye başkanımızı tebrik ederim.  İskenderun Belediyesinin kısıtlı bütçesi ile yapılacak bunca eksiği varken , bütçeden ayırıp bu kutsal görevi üslenmesi takdire şayandır.Zira benim kafamda tahayyül ettiğim müze çok para ister.

Bir merakım daha var . Sayın Belediye Başkanımız  İskenderun’a verilen bu Mirası nasıl hak etti. Bileğinin gücüylemi ?  karşı çıkan olmadımı? Antakya  buna nasıl mani olmadı?.Bu binayı buradan söküp Antakya’ya yeniden montaj yapabilirlerdi.!
 
Ben siyasetle uğraşmadım ,bir futbol maçı izler gibi A.B.C.D. partilerini  gençliğimden bu yaşıma kadar izlerim,biri beyaz derse öbürü siyah der . Hiç mi  asgari müşterekte anlaşılmaz ?yapılanların hepsi tuakaka mı.? Hiçmi takdire şayan yapılan yok.Birisi yapar birisi inkar eder.
 
Bir aile düşünün beş  çocuğu var birisine her istediğini alır  öbür çocuğu iter  çocuklar arasında ayrıcalık yapar .
 
Hatay Vilayeti, Gelirinin büyük çoğunluğunu İskenderun vergi dairesinden tahsil eder,buna rağmen  üvey evlat gibi muamele görür.  Orta da açık,açık  bir şey olmasada şuur altı  Antakya  kendisine  rakip gördüğü İskenderun’un kalkınmasını pek istemez.Neden?
Geçmiş yıllarda Hatay Valimiz Sami Oytun Beyefendi  ayni  zamanda Organize Sanayi Başkanlığı da yapmıştı. Ünüversite kurulması için iskenderunda bir kampanya ile büyük bir para toplamıştık  o yıllarda yüzde yüzseksen ,ikiyüz’lere varan faizlerle bu parayı değerlendiren  sayın valimizin çabaları ile  Ünüversite Antakya’ya kurulmuştu. İskenderun’a bir bölüm açılmasını çok beklemiştik ,sonradan lütfettiler.
 
İskenderun’da 1953’te yapılan ve 1963’e kadar adana Havaalanı’yla bağlantılı olarak sivil taşımacılıkta kullanılan hava alanı daha sonra askeri amaçlara kullanıldığından kapatıldı.  1957’de 300.lira bedelle İstanbul yolculuğumda ,önce adanaya uğrayıp,  dört saatte istanbula vasıl olmuştuk.  Eski hava alanı yeri küçük dendi,izin verilmedi, İniş kalkış yönü deniz olması nedeniyle küçüklüğü sorun değildi.Hava alanı  Amık gölüne kuruldu..Göl yeri ıssız kalmaz derler,  bu sene uçaklar ördek gibi yüzdü.
 
Hatay davasında Hatay marşını yazan ard düşüncesi olmayan değerli insan ağzına sağlık.

Hatay Marşı’ndan bir kıt’a

Antakya ,İskenderun türkün iki kızıdır

Bayrağında biri ay, biri de yıldızıdır.

Bu iki kızın birisi Antakya birisi İskenderun ama babaları Hatay ,İskenderun’u  üvey evlat görür...
 
Manda döneminde , Adı İskenderun Sancağı ,yönetim Binaları  İskenderun’da ama Antakyada otururlar ordan yönetilir. İskenderun sıcak diye gelmezler..
 
Hatay Devleti Kurulduğunda ,İskenderunu temsilen 3 milletvekili  Türk var, Yalnız Bostan Mercan İskenderun’lu  diğeri Belen’li, ,Kırıkhan’lı Antakya’lı şahıslar .Kırıkhan’ı temsil eden 6 milletvekili ,Antakya’yı temsil eden 13  milletvekili olmuştur. Bu da İskenderunda adam olmadığını gösterir.

Hatay devleti kuruldu , Bütçe gene belen gediğinin güneyi ,Amık ovası tarafına kullanıldı.

Sayın Tayfur sökmen Hatay davasında dörtyola gidip gelirken günümüzde Karayılan’daki Çimento fabrikası’nın yanındaki Büyük dere dediğimiz derenin taşması sonucu köprü yıkılmış,  arabası çamura saplanmış. Hayıtlıkule denen mevkide jandarma karakolu vardı.Karayılan’lıları  çağıran jandarmalar taksiyi kaldırıp derenin karşı tarafına  geçirmişler.Buradaki çaba ve yorgunluğunu hatırlayan Sayın Sökmen,tahrip olan  hayıtlıkuledeki köprü ve 1300  metrelik yolun yapımını tamamlamış. Arsuz yolunun dokuz kilometrelik bölümü yapılmıştır.

Geçmiş yıllarda , Antakya Deftardar’lığına, İskenderun Ticaret Odası’nı temsilen gittiğim Ortalama fiyat tesbitinde,  Antakya esnafının ortalama kar haddi , İskenderun’unkinden  ayrı, görüşme’de ,çalışma tutanağına şerh koyduğum için iki ay sonra tekrar çağırıldım.Antakya uzun Çarşı esnafı götürü (Götürülüğün özel ve genel şartları var)uygulanmaz .İskenderun esnafı deftere tabi  fiş kesilmiyor diye ceza yağar. her nedense vilayetteki zevat her konuda baskın .

Her seçimde Antakya, Erzin ,Dörtyol,Payas’la birleşir  İskenderun’a bir oyun düzenlenir .

İskenderun’un Vilayet olması için yıllardır gösterilen çabalar boşa çıkmıştır ,  Antakya   mani olur ,çünkü çeşmesinde  akan  su azalacaktır.
 
Konumuz  Tematik Müze’ den bahsedelim.

Bölgemizde  Bir ata sözü vardır ,Kirpiyi tutmadan tuz öğütülüyor diye .bizde tuz öğütüyoruz ,henüz ortada bir şey yok.

Batı hayranlığını bir türlü bırakamıyoruz ,kendi görüşümüz yok ,hep kopya çekmemiz gerekiyor.illa Avrupayı boyluyacağız.

Geçmiş yıllarda İskenderunu temsilen Bağkur genel kuruluna gittiğimde esnafın biriken  parasıyla 85 Apartuman Bina alıp kendilerine lojman yapan yöneticilerin Uzak doğu ve Avrupa seyahatlerini genel kurulda sorguladım. İlk defa Türkiye’de ihdas olunan Bağkur hakkında ne öğrenmek için gittiniz deyince ,dışardan atanan Asker kökenli genel müdür sizi ispata davet ediyorum deyince ,ispata gerek yok çalışma poroğramında yazıyor dedim, rapordan’da  haberi yok aybaşı geldiğinde aylığını alır o kadar.

Ben devlete 40 yıl vergi ödeyip ,halada ödüyorum,1990 yılında Bağkur’un en  yüksek 12’nci basamağından   aylık 90 liradan emekli  oldum 5 lira ölüm parası vardı .  Bugün aylığım 650 lira .

Bağkur konusunun  ne ilgisi var diyenlere : İskenderun Belediyesinin parasıyla araştırma için avrupa’ya gitmeğe gerek yok. İskenderun’un Müzesi’nin adı zaten konmuş.( Büyük İskender Tematik Müzesi).

Tematik müze’nin ne olduğunu bilmiyorum. Kültür eksikliğimi tamamlamak için İnternete baktım Türkiyede okadar müze ve çeşidi  varmışki hayret ettim . Herkes benim gibi cahil değil ama bilmemek ayıp değil öğrenmek lazım bilmeyenler için bir kısmının çeşidini yazmamda yarar var sanırım.

Arkeoloji Müzesi,Etnoğrafya Müzesi,Atatürk Bilim ve kültür müzesi,Mozik Müzesi,Özel Müzeler,Deniz Müzeleri,Deniz Tarihi Arşivi Müzesi,Afrodisias Müzesi,Anadolu Medeniyetleri Müzesi,Resim ve Heykel Müzesi,Zafer Müzesi,Kültür varlıkları Müzeleri,gibi müzeler.
 
TEMATİK NEDİR?
 
Tematik Müze:

Milli Doğa tarihi Müzesi, Milli Çağdaş Sanatlar Müzesi, Fosil Müzesi,Tarım Müzesi,Botanik Bahçesi,İslam Sanatları Müzesi,Milli Kıyafetler Müzesi,Milli Mimari Müzesi,Fotoğraf Sanatı Müzesi,Milli Seramik ve Çini Müzesi,Kütüphane Müzesi, vb. gibi müzeler tematik müze sınıfına giriyor.

MÜZENİN PARASAL YÖNÜ

Geçmiş Yıllarda Ünüversite için İskenderun ve Antakya nasıl el ele vererek para toplayıp Ünüversite kuruluşuna destek vermişse  ,Bu Müze de Hatay’ın İskenderun İlçesinde (Büyük İskender Tematik Müzesi).diye telafuz edilecektir.

 Hatay’ın  adını taşıyacağından Hatay tarihini geçmişini yansıtacağından  Antakya’nın da elini cebine atması gerekir.  Hatay yıldız kızını öksüz bırakmasın.

İskenderun Sanayicilerinin bu konuda duyarlı olacağı kanaatindeyim ,Bal tutan parmağını yalar .Nasıl Sanayiciler kârlarından bir bölüm ayırıp hayır işlerinde kullanıyorsa, Hatay Özel İdaresi de İskenderun ve Antakya’dan toplanan vergilerden bir yüzde bölümünü özel olarak ayırabilirmi?

BİNADA MODERNLEŞME NASIL OLACAK

 Modernizasyon:Renkli fayans cephe karo  mozayik işlemelerini  sökerek  mi modernleşecek  yoksa demirci  ustaların demiri, çekiçle döverek kare şekline getirdikleri çubukları  kaynaksız perçinle  yaptıkları sanat eseri  merdiven korkulukları ve kenar koruyucu Bahçe demirlerini söküp aliminyüm korkuluk’mu yapılacak ? .

 İlave yatırım : dört bir yanı yol ,arsası olmayan binanın  duvarları yıkılıp yenidenmi örülecek.olsa olsa tuvaletler çağımıza uygun olur kapılar değişir..  Yapının orijinal görünümü bozulursa vebali  sizleri rahatsız eder .

Geçmiş yıllarda geri zekalı yöneticilerin söktükleri bu demirlerin yerine duvar yapanlar acaba rahat uyuyorlarmı
 
Yönlendirme ihtiyaçları :.Bu kelimeyi  algılamada güçlük çektim
 
İskenderun’un tarihi eski olmasına rağmen  Eski bir eser kalıntısı olmayan  İskenderun’da  müzede teşhir edilecek varlıkları da merak ediyorum.bir tarihi eser yok
 
Naçizane Önerim:

İskenderun’u İskenderun yapan geçmiş yıllarda Halep’in  iskelesi olmasıdır.Bu bakımdan Büyük İskenderin  anısına izafeten kuruluşundan bu güne iskenderunla ilgili bütün meteryaller toplanmalı .Geçmiş yıllarda limandan  yapılan ihracat malları ,iskenderun’un geçirdiği çeşitli evreler,bu bilgiler işığı altında  sanatının ehli birkaç ressam ve heykeltıraşların   geçmiş tarihi ve olayları canlı gibi yansıtarak  anlatabileceği , elde edilen   bir dizi eserlerin birleşmesi ile her odada bir devrin anlatımı yapılabilir.  En son Hatay davası işlenir Manda dönemi Fransızların ,Ermenilerin yaptıkları mezalimler işlenir .Hatay davasında çalışanların adı yazılarak yaşatılır .Resimlerine ulaşılanların resimleri konur, İskenderun’a  ilk yapılan binaların  ,cadde sokakların  resimleri konur ,mahallelerin  avlulu ilk yapıları resimlerle de olsa gösterilmeliki geçmişi geleceğe taşıyalım.Marifet tarihi eser diye iskenderunda yasaklanan  iki kırık dökük  binayı ölümüne terk etmek değil.ya siz yapın yahutta sahibi kullansın . iskenderun’da En yeni bina 1919 dur. Yasaklanan bina tarihi 1927 dir .

1934 doğumluyum , Çocukluğum Çay Mahallesinde geçti başka şehir de  görmemiştim  Raif Paşa cadde’sinde iki bina vardı.1-Şahin’in konağı,iki katlı bir bina, gözümüzde  bu günün 10 katlı binası gibiydi 2’ncisi Hacı  Saitlerin evi, altı kahve üstü oturulan mekandı,Mitatpaşa caddesinde bir tek Cezairlilerin evi vardı  şimdi kapatılmış tinerciler kalıyor.sahil boyunda birkaç görkemli evden başka bina yoktu. zafer caddesinin  belediye tarafinda iki bina sonunda bir bina vardı (Birisi restore edilmiş)

1941 yılında Mitat Paşa okuluna devam ederken  sahilde o günün Halkevinde verilen müsamerye giderdik en güzel yapılardan biriydi sağında solundaki binalarda hala güzelliğini muhafaza ediyor .
 
Bu proje yapılırken, eğer böyle bir konu  düşünülürse İskenderun tarihini bilen bir bilim adamından gayri şehri tanıyan yaşlı yerel insanlardan bilgi alınmalı.Hatay’a tayin olunan memurlar ancak binanın teknik yönünü bilirler.

İtalya ,Macaristan’da   hangi şehrine  gitmişsek bir “Hemşire Terasa”tutturmuşlar para basıyorlar.  Macaristanda bir av köşkünü göstermek için 4 saat otobüsle götürüyorlar.

Tayland’da  yer altında , bir dizi cam  bölmelerde  ilkel yaşamlarından ,  çifçilik, pirinç ekimine  ,sanataki yaşamlarını ,taşıma araçlarından,  düğün merasimlerine,  yemek çeşitlerini  ,yansıtan , İngilizlerin sömürge zamanını ve çektikleri eziyetleri ,zaman içinde değişen kıyafetlerine kadar , bugünkü modern şekline dair  çoğu hareketli maketler  vasıtası ile çoğuda resimlerle  teşhiri yapılan  bu galeriyi iki saate ancak gezebilirsin
 
Memleketimizde var olan bu heykeltaşlar,maket ve resim yapacak sanatcıları bu tip müzelere gönderip oradan esinlenecekleri bilgi donanımı ile bu proje uygulanabilir.

Adliye sarayına yapılacak  müzenin bir bölümü kütüphane için ayrılamazmı?

Erzincan depreminde ,depremzedelerle beraber  İskenderuna gelen Erzincandaki kütüphane, Mithatpaşa okulunun bitişiğindeki fransızlardan devir alınan  binada  halka sunuldu (Burasıda tarihi eser yakında çocukların kafasına yıkılacak ).binanın bir bölümü bir zamanlar öğretmenler derneği olarak hizmet gördü .kitaplar yakın zamanda sel felaketinden nasibini aldı birçok kitap yok oldu .çok zengin eser barındıran kütüphane yer darlığından ancak talebelere ve okuyucuya belli kitapları sunuyor ,Kitapların bir kısmı kolilerde tavan arasında olduğundan  bu kitaplara ulaşmak da zor.Eski tarihi gazeteleri  incelemek için mekan’da yok .
 
Kültür bakanlığına ve İskenderun’u temsil eden vekillerimize ricamız  duyurulur. Her nekadar bilgisayar ve internet olsada her bilgiyi orada bulmak zor.Oku,Oku diye teşvik ettiğimiz çocuklarımızın  ve bizlerin huzurla araştırma yapıp okuyabileceği veya ulaşabileceği bir kütüphane binasının yapılmasını ,  Biriç  ve Satranç için ayrılan bina gibi  bir an önce bu kitaplar köhne raflardan alınıp  modern çağın imkanlarına uygun raflara konup hizmete sunulmalı.
 
Saygılarımla

 
Araştırmacı: Fahrettin Saraç

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder