NİMETİMİZ
BUĞDAYDAN BULGUR
Bulgurun, kendisi gibi adı da binlerce yıl öncesinden bugüne kadar gelmektedir. Birçok Batı dilinde de, Araplar da ALTIN BULGUR diyor.
Arapça telaffuzdan dolayı, Arap ülkelerinde “burgul” olarak adlandırılmaktadır. Ermeni yemek kültüründe bulgurdan yapılan pilava altın pilav denmektedir.
Bulgur, Ortadoğu halklarının kullandığı şekliyle, yani "bulgur" olarak geçmektedir. Bulgur Anadolu ve Mezopotamya'da doğup, dünyaya yayılmıştır.
MÖ 2800'de Çin İmparatoru Shen Nung, bulgurun
ana maddesi olan buğdayı; pirinç, darı, arpa ve soya fasulyesiyle birlikte beş
kutsal bitkiden biri olarak belirlemiştir.
Hıristiyanların kutsal kitabı İncil de, eski
Babil, Hitit ve İbrani halklarının 4 bin yıl önce, Mısırlıların ve Doğu
Akdeniz'de kurulu diğer uygarlıkların da MÖ 1000 yılında pişirilip kurutulmuş
buğdayı kull andıklarını göstermektedir
Dünyada ilk işlenen gıda maddelerinden biri olan
bulgur, Moğol İmparatoru Cengiz Han'ın seferlerinde ordu erzakları arasında yer
almıştır.
Aslında bulgurun
kökeni bilinmiyor. Üç, dört bin yıldan beri Ortadoğu ve Orta Asya topraklarında
kullanılan bir gıda maddesidir. İncil’de bile bulgurdan bahsedilmiştir.
O halde iki bin küsür
yıl önce bulgur İsrail ve çevresinde bilinen bir şeydi. O zamanlar Türkler
henüz orta, kuzey ve doğu Asya yörelerinde yaşıyordu. Ortadoğu’da hiçbir
varlıkları yoktu. Şu ana kadar yapılan arkeolojik araştırmada bulgurun
bildiğimiz anlamıyla ilk ne zaman yapıldığını göstermemektedir.
Bilimsel çerçeveler, buğday üretiminin kökeninin Ortadoğu’ya dayandığını
kabul etmektedir. Son elli yılda yapılan elliyi aşkın arkeolojik kazı, ilk çiftçilerin anavatanı olarak tescil
etmiştir.
Yapılan yeni genetik araştırmalar, Türkiye’nin güney doğusunda ve bereketli
bulunan Karacadağ Dağlarında, buğdayın ilk kez 11,000 yıl önce ekildiği alanlar
olduğuna işaret etmektedir. Günümüzde Karacadağ yakınlarında, Şanlıurfa,
Diyarbakır ve Kızıltepe üçgeninde yetiştiğinden ve muhtemelen uzun süredir bu
bölgede bulunduğundan, bilim adamları karara varmışlardır.
Bu bölgede medeniyetin var olduğu, Alman Arkeoloji
Enstitüsü’nden (AAE) Dr. Kalus Schmidt ve ekibi ile Şanlıurfa’nın kuzey
doğusunda yer alan Göbekli Tepe’de yaptığı kazılar sonucu buldukları ve 11,000
yıl önce erken mezolitik bir avcı toplayıcı kavim tarafından bir ibadet yeri
olarak inşa edildiği düşünülen bir taş devri tapınağında bulunulan monolitik
taş dikitleri ile açıkça anlaşılmaktadır.
Asırlar boyunca, tarihi buğday türleri, durum buğdayının yeni türleri ile
değiştirilmiş olsalar da bulgur üretiminin yöntemi temelde aynı
kalmıştır. Ancak bulgur ilk kez bu topraklarda üretilmiştir ve üretimin eski
çağlardan beri, belki de bugün yetiştirilen durum buğdayının atalarını
kullanarak, yapıldığını göstermektedir.
Bulgur, günümüzde amber renkli Sert buğdaydan, temizleme, pişirme, kurutma
ve buğday tanelerinin kepeğinin ayrıştırılması işlemlerinden gerçek endüstriyel
bir şekilde üretilmektedir. Bulgur ya bütün iri (pilavlık), orta ve küçük
(köftelik), taneler haline getirilerek kullanılmaktadır
Temel ürünlerin
başında buğday, arpa ve çeşitli baklagiller, gelmektedir.
Buğday Birinci Dünya Savaşına kadar çiftliklerde ve küçük ölçekte üretilmiş
ancak daha sonra, Karamanlı bir üretici tarafından Osmanlı ordusu için
endüstriyel ölçekte üretime başlanmıştır.
Buğdayın un haline
getirilip soframızda ekmek olarak yapılmasından başka buğdaydan elde edilen
vazgeçilmezlerimizden bulgurun faydalarını inceleyelim
Bölgemizde İptidai Usülle Bulgur
Nasıl Yapılır
Çevremizde herkes kendi bulgurunu kendisi imal ederdi hala bu alışkanlığı
çevremizde sürdürenler mevcuttur. Bulgur için yakın zamana kadar yerli
karakılçık denen buğday tercih edilirdi. Gayet lezzetli olan bu tür buğdayın
verimi az olduğundan ticari zihniyet ekim için daha verimli genleriyle oynanmış
türleri tercih etmektedir.
Bulgur yapımında Bakırdan yapılmış büyük kazanlar kullanılır(Bu kazanlar
bölgemizde nar ekşisi, pekmez, Düğün yemekleri)gibi ihtiyaçlar için de
kullanılırdı.
Harmandan gelen buğday bu kazanların içerisinde önce yıkanır üstünde
yabancı atık toz toprak temizlenir, yıkanan buğday bulgur sepetine konur,
sepetin ara deliklerinden suyu arınınca önceki yıllarda her evde bulunan yerli
dokuma savanlara ve çullara sergi olarak serilip kurutulur. (Bulgur sepeti:
Kamıştan veya hayıt ağacının ince yumsak dallarından örülen iki tarafında
tutacak kulpları olan 40 kilo buğdayı taşıyacak kapasitede ki bu sepete denir.
)
Kurutulan buğday tekrar bu kazanların içinde kaynatılarak belli bir kıvamda
çıkarılır bulgur sepetine konarak suyu
sırkıtıldıktan sonra tekrar sergiye alınıp kurumaya bırakılır. Bu kaynamış
buğdaya diş hediği de denir. İçerisine şeker veya kuru üzümde karıştırılır,
çocuklara dağıtılırdı. (o yıllarda fazla yiyecek alternatif yoktu)
Elektirik Yokken Su Değirmenlerinde Bulgur
İşleme hazırlanan buğday değirmen olan yerlerde değirmene gider değirmenci
un yapma ayarını bulgur ayarına çevirerek bulguru çeker değirmende kepek
ayrılır kalbur, sarat, elek denen araçlardan elenir büyük ve küçük taneler
ayrılır.
Soku Veya Dibek’te
Bulgur
Kurutulan buğday Soku denen (Buna dibek de denir)bir çukura dökülür
bunlar için özel tokmaklarla karşılıklı olarak çukura vurularak küçük parçalara
bölünmesine çalışılırdı.
Atla Değirmen Taşlarında Çekilen Bulgur
Büyükçe iki değirmen taşı kullanılır birisi sabit kalır diğerini gözleri
bağlı bir at taş etrafında dönerek buğdayı ezmeye çalışır bu işlem sonucu
kırılan buğday bulgur olur.
Gırgırla Çekilen Bulgur
Daha sonraki bir sistem gır gır denen elektrikli bir araçla bulgur
çekilirdi.
Bulgurun Çeşitleri
Küçük parçalara ayrılan buğday elekten geçirilir kepeği ayrılır.
Gözenekleri daha büyük bir elek kullanılır daha küçük ezilenler ayrılır buna
simit de denir. Gözenekleri değişik elek kullanılarak pilavlık
içlik diye çeşitler ayrılır.
İyice kuruyunca
kepeğinden tozundan arındırılır. Sonra da elenir ve bez torbalara doldurulup
saklanır. Anadolu insanı her gün bulgur pilavı yer
Ayrıca buğdaylar tarlada biçilmeden, yeni gelişirken Buğday firiği başak
halinde toplanır bunlardan yapılan daha irice bulgura da firik bulgur denir
pilavı çok lezzetli olur.
Günümüzde
bulgur, buğdayın kaynatılması, kurutulup kabuğunun soyulması ve değirmende
öğütülmesiyle fabrikasyon olarak elde edilip piyasaya arz ediliyor
Sarı ve esmer olmak üzere 2 tür bulgur vardır
ancak boyutlarına göre de pilavlık ya da köftelik olarak ayrılır.
Anadolu'nun vazgeçilmezidir bulgur. Sofralardan eksik olmayan baş
tacıdır. Afiyetle yediğimiz bu besinin insan sağlığı için ne gibi faydaları
olduğunu görelim.
Oruç tutanlar bilmeli Ramazan ayında oruç tutanların bulgur pilavı ve üzüm hoşafını sahur
yemeklerinden eksik etmemeleri doyurucu ve kalorisini kanıtlamaktadır.
Hem çok besleyicidir
hem tok tutmada çok mükemmel sahur yemeğidir. Bu ikili üstelik birbirinin
faydasına fayda katar.
Bulgur hangi yiyeceklerde kullanılır?
En çok pilavı
yapılır. Anadolu’da pırpıl ve simit gibi isimler verilen çok ince bulgurun
çorbası da yapılır. Pırpıl (simit) ayrıca çiğ köfte ve kısır yapımında da
kullanılır. Bulgurun kalını veya
incesi dolma içi malzemelerine katılabilir.
Bulgurun
Faydaları
Bulgur protein, mineral, vitamin, posa ve lif
açısından oldukça zengindir... Bunların yanında karbonhidrat değerinin düşük
olması da onu değerli bir besin haline getirir.
Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda
Mühendisliği Bölümü'nce yapılan bir araştırmaya göre, bulgur, pirince göre 4
kat kalsiyum, 4 kat demir, 2 kat fazla protein içeriyor.
Araştırmada, 100 gram pirinç ve bulgurun, öncelikle
enerji yönünden karşılaştırıldığı belirtilerek, şöyle denildi.
Pirinç, 0.9 miligram demir, 0,08 miligram B1 vitamini,
0,03 miligram B2 vitamini, 1,6 miligram niasin,
Bulgur ise 3,5
miligram demir, 0,4 miligram B1 vitamini, 0,04 miligram B2 vitamini ve 4,3
miligram da niasin içeriyor. Bulgur, insan vücuduna 350, pirinç ise 360 kalori
enerji veriyor.
Protein yönünden karşılaştırdığımızda, bulgurda 12,5
gram, pirinçte 6,7 gram protein bulunduğunu görülüyor.
Pirinçteki 10 miligram kalsiyuma karşılık, bulgurda 40
miligram kalsiyum mevcutdur. Sadece su ve buğdaydan oluşur ama protein,
mineral, vitamin, posa ve lif açısından oldukça zengindir... Demir oranı ıspanaktan daha fazladır.
Bulgurda, bazı sebzelerden daha çok demir bulunduğu da
kaydedilen araştırmada, "Vücudunda demir eksikliği bulunanlara ıspanak
yemeleri öğütlenir. Fakat porsiyon yününden karşılaştırıldığında, ıspanakta 3,2
miligram, bulgurda ise 3,5 miligram demir olduğu görülür.
Bunların yanında karbon Vitamin ve protein yönünden
pirinçten daha zengin olan bulgurun, fiyat yönünden daha ucuz olduğuna da
işaret edilen araştırmada, bulgur tüketilerek, vücudun ihtiyacı olan vitamin ve
proteinin daha ucuza karşılanabileceği kaydedildi.
Bağışıklık sistemini güçlendirir, Kansere karşı
koruyucu özelliktedir. Vitamin deposudur, çinko magnezyum ve krom gibi mineralleri
içerir, protein, mineral, vitamin, posa ve lif açısından oldukça zengindir...
Günlük lif ihtiyacı 1 tabak bulgurla karşılanabilir,
İçerdiği folik asit, anne karnındaki bebeğin zekâ gelişimi üzerinde etkilidir.
Kan şekerini yükseltmez, şeker hastalarına iyi gelir.
Hazmı kolaylaştırır. Kilo aldırmaz.
Buğdaydan yapılan yarma (dövme de denir)
Yarmanın yapılışı bulgurdaki gibidir; dış kabuğu (kepeği) giderilmiş ve biraz
da ezilmiş buğdaydır. Yani bulgur yapımındaki emeğin yarısı sarf edilerek
yapılıyor. Bundan yemek olarak keşkek yapılır. Yaz mevsiminin en sevilen, en
hoş ve soğuk içilen çorbası “ayranaş” da yarmadan yapılır.
Ayranaş
yapmak için yarma suyu biraz emecek kadar bekletilir, sonra iyice pişirilir.
Her bir yarma tanesi kendi hacminin dört misli kadar genişler. Sonra da
soğutularak ayran ile karıştırılır. Ayrana kaynatılmış yarmayı istediğiniz
oranda karıştırın. Üstüne taze nane yaprakları serpmelisiniz. Nane ile birlikte
olunca soğuk ayranaş çorbası müthiş bir serinletici ve canlandırıcı etkiye
sahiptir. Hatta bütün yorgunluğunuzu alır.
Aşurelik buğday Yarma gibi değil. Aşurelik buğday
diye satılan şeyin yarmadan farkı, sadece dış kabuğundan arındırılmış
olmasıdır. Yarma kadar güzel sonuç vermez. Aşurede de ayranaşta da yarma
kullanmalısınız. Daha memnun olacaksınız.
Diş hediği Hedik, normal buğdayın kaynatılıp
suyunun iyice süzülmesiyle yapılan özel gün yemeklerinden biridir. Bebeklerin
diş çıkarmasını kutlamak için yapılır. Komşulara, eşe dosta dağıtılır. Geçmiş
dönemde yokluk kıtlık içinde olan halkın en kolay kutlama hediyesidir.
Makarna
Durum buğdayı irmiğinden yapılıyor.
Durum buğdayı irmiğinden yapılıyor.
İrmik
Durum buğdayı un olmayacak şekilde öğütülür, irmik olur. İrmikten sadece
makarna değil birkaç çeşit tatlı yapılır. En çok bilineni irmik helvasıdır.
Tavuk yemi
Tavuk yemi olarak piyasada en ucuza satılan esmer
buğday tavukların en sevdiği tane yemdir.
Buğday insanlık aleminde ilkçağlardan beri insanın su kadar en temel gıda maddesidir. Bütün dünyada buğday ekmeği, olmazsa olmaz bir gıda maddesi haline gelmiştir tarihi bir gıda, asırlar boyunca devamlılığını sağlamıştır ve gelecekte de var olacağına şüphe yoktur.
Araştırmacı Fahrettin Saraç
FAHRETTİN BEY BANA 300 KİLO KARAKILÇIK BUĞDAY LAZIM SİZİN ORALARDA VARMIŞ DİYE DUYDUM BULMA ŞANSIM VARMI ACABA EĞER VARSA MAİL ATARSANIZ SEVİNİRİM VEYA TEL. İSMİM : DENİZ TENİK . TEL: 0 544 283 67 05. MAİL ADRESİM: d.tenik@gmail.com teşekkürler.
YanıtlaSilÇok yararlı bilgiler,teşekkür ederim.
YanıtlaSil